Duygular – sınıf içi etki

Duygular, dikkat, hafıza, karar verme, düzenleme, problem çözme ve eleştirel düşünme gibi bilişsel becerileri etkiledikleri için doğal olarak öğrenme ile bağlantılıdır. Bu nedenle, öğrenmeyi geliştirebilir ya da engelleyebilirler. Bir yandan, tutku, merak, neşe, ilgi, katılım ve yaratıcılık, öğrenme deneyimini olumlu yönde etkileyebilecek bazı duygu örnekleridir, çünkü bunlar beynin ödül sistemini harekete geçirerek öğrencinin daha motive hissetmesine yardımcı olabilir. Öte yandan, kaygı, stres, üzüntü, korku, endişe, kopukluk ve ilgisizlik gibi duygular öğrenme üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir ve öğrencinin motivasyonunun azalmasına katkıda bulunabilir. Örneğin, kendine güvenen bir çocuk dikkatle dinleyebilir, bilgiyi işleyebilir, öğrenebilir ve risk alabilirken, endişeli veya korkulu bir çocuk dikkatini veremeyebilir ve katılamayabilir. Başarısız olmaktan veya hazırlıksız görünmekten korkmak, endişeli bir çocuk için yaygın bir duygudur ve bu endişeli ve korkulu düşünce ve duyguları tehdit olarak algılar. Öğrenci bu tehdidi algılayarak ona odaklanacak ve aldığı bilgiyi işleyemeyecektir. Bu nedenle, sınıfta duygusal açıdan güvenli bir ortam yaratarak öğrencilerin büyümek, keşfetmek, risk almak, hata yapmak ve bunlardan ders çıkarmak için kendilerini rahat hissetmelerini sağlamak çok önemlidir. Öğretmen, öğrencilere duygularının farkında olmayı, onları nasıl yöneteceklerini ve meslektaşlarının duygularıyla empati kurmayı öğreterek, öğrencinin kendi duygularını kontrol etmesine yardımcı olur ve verimli ve olumlu bir öğrenme deneyimine katkıda bulunur.

Sınıfta olumlu bir ortam oluşturmak

Daha önce de belirtildiği gibi, olumlu bir öğrenme deneyimi için öğrencinin kendini güvende hissettiği ve motive olduğu olumlu bir ortam oluşturmak çok önemlidir. Öğrencilerin akıl hocası olan öğretmen bu konuda kilit bir rol oynar. Olumlu bir öğrenme ortamının nasıl oluşturulacağına dair bazı ipuçları için aşağıdaki videoları izleyin: